Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Diyanet-Sen Kadın Kolları komisyon başkanı Fatma Bal; “Bugün savaş altındaki ülkelerde savaşın bedelini kadın ve çocuklar öderken dünya insan haklarından bahsedemez” ifadelerini kullandı.
“Devlet çıkarlarının hiçbir hükmü, hakkaniyet kapısından geçemeyecektir.”
İnsanlığın duyarlılığını yitirdiğini, kadına uygulanan şiddet bütün dünyada başlıca bir sorun haline geldiğini belirten Bal; “çocuklar bu zulümden şiddetli şekilde zarar görürken, küçücük bedenler üzerinden inşa edilecek yeni hayatların, devlet çıkarlarının hiçbir hükmü, hakkaniyet kapısından geçemeyecektir. Sadece ülkemizde Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından birinin çocuklarla ilgili olduğu, görülmektedir. Adalet Bakanlığı 2014 verilerine göre, her ay Adli Tıp Kurumu’na 650 çocuk cinsel istismarı vakasının gönderildiği, tespit edilmiştir. Buna çerçeve gerçekleşmiş vakalardan yüzde 50’sinde, zihinsel engelli çocuğa istismarda bulunan kişiye mahkemenin indirim uyguladığı, görülmektedir.” dedi.6 bin 736 kadın halen bu vahşeti yaşıyor
iyi hal ve saygın tutum indirimlerinin devam ettiğini, açılan toplam dava sayısının 40 bin 266, karar çıkan dava sayısının 24 bin 825 ve mahkûmiyet kararının ise 13 bin 968 olduğu gerçeği, savaşın olmadığı bir ülkede dahi, savaş enkazları olduğunu gösterdiğini belirten Bal, “Suriye’de savaşın gölgesinde yaşananlara da değinen Diyanet-Sen Kadın Kolları Başkanı Fatma Bal şöyle devam etti Sadece bilinen 15 bin çocuğun öldüğünü 13 bin 581 kadının Suriye hapishanelerinde işkence ve tecavüze maruz kaldığını dile getirmektedir. Şu an 417’si kız çocuğu olmak üzere tespit edilebilen 6 bin 736 kadın halen bu vahşeti yaşıyor, Suriye rejiminin zindanlarında ölmeyi bekliyor.” Şekilnde kaydetti.Diyanet-Sen Kadın Kolları komisyon başkanı Fatma Bal, açıklamasını şöyle noktaladı:“Bu ölümler Vicdanların ölmesidir, bu işkenceler dünyaya yapılan insanlığa yapılan işkencelerdir. Bu tecavüzler bütün masumiyetlere uzanan kirli ve karanlık ellerin arsız maharetleriidir. Bu acıların gölgesinde üç maymunu yaşamak ise dünyanın gerçek yüzünü tekrar göstermeye yetmiştir”