Dini hassasiyetlerin ve toplumsal dayanışmanın sembolü olan camilerde son yıllarda ciddi bir azalma göze çarpıyor. Ahmet Aydın, kaleme aldığı ‘Ben Zır Cahilim!’ başlıklı makalesinde, bu tablonun arka planında yatan temel nedenleri sorguladı.
‘Cemaat Azalıyor, Kimse Umursamıyor’
Bir pazar günü yapılan bir sohbet sırasında camilerdeki cemaatin her geçen gün azaldığını dile getiren Aydın, çevresindekilerden “Bu seni ilgilendirmez, herkes kendi yolunda” türünde cevaplar aldığını aktardı. Aydın, imam-hatip ve din kültürü öğretmenliği tecrübesine dayanarak bu yaklaşımın yaygınlaşmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
“Kalpte Olacak Ama Orada Kalmaz”
Yazar, İslam’ın sadece kalpte yaşanan bir din olmadığını, amelin, yani davranışın ve toplumsal sorumluluğun en az niyet kadar önemli olduğunu vurguladı. Peygamber Efendimizin ‘kötülüğü eliyle, diliyle veya kalbiyle değiştirmek’ tavsiyesine atıfta bulunan Aydın, dini sorumluluğun yalnızca bireysel olmadığının altını çizdi.
Cehalet Bir Sorun, Mazeret Değil
Aydın, “Zır cahilim” diyerek dini vecibelerden ve toplumsal duyarlılıktan kaçmanın erdem sayılamayacağını, aksine bu tavrın toplumda iyiliğin yayılmasına ve kötülüğün önlenmesine engel olduğunu ifade etti. Kur’an’dan ve hadislerden örneklerle, her Müslümanın çevresine karşı da sorumluluğu olduğunu hatırlattı.
Toplumsal Sorumluluk Vurgusu
Makalesinin sonunda Ahmet Aydın, “Ben kalbim temiz” yaklaşımının tek başına yeterli olmadığını, inancın sözle ve davranışla tamamlanması gerektiğini belirtti. “Bir toplumda herkes bana ne derse; ne iyilik yayılır, ne kötülük önlenir” uyarısında bulundu.
Yazının tamamını okumak için:
Ahmet Aydın – Ben Zır Cahilim! (Kadından Al Haberi)