Dr. Oltulu “PRP, en doğal gençleşme
yollarından birisidir. Güneş ışınları, sigara kullanımı, gebelik, stresli yaşam ve beslenme
düzeninin dengesizliği gibi birçok etken sebebiyle yıpranan cildimiz PRP tedavisi sayesinde
kaybettiği yapıları geri kazanıyor. Çok çeşitli vücut alanlarında kullanılabildiği gibi hastanın
kendi kanı kullanılarak yapılan bir tedavi olduğu için tamamıyla doğal; tamir mekanizmaları
uyaran, kullanışlı bir tedavi metodudur.”dedi.
PRP işleminin mantığının doku uyarımı olduğunu söyleyen Dr. Yüksel Oltulu
“Uyarılan yaşlı ve yıpranmış doku kendini yenilemeye başlar. PRP yönteminde ki
yenileyici faktör büyüme faktörleri adı verilen bazı maddelerdir. Bu maddeler trombosit
adı verilen kan hücrelerinde bol miktarda bulunur. PRP yöntemi bu hücrelerin elde edilip
dokuya verilmesi işlemidir. Özellikle PDGF, TGF ve VEGF adı verilen uyarıcı faktörler
doku gençleşmesinde yararlıdır. Bir başka deyişle gençleşmeyi sağlayan kan ya da kanın
içinde bulunan hücre değil, hücrenin içinde bulunan maddelerdir. Bu yöntem hücre
enjeksiyonu tekniğinden farklı bir şekilde verilen hücrelerin parçalanması ve içindeki
yararlı maddeleri dışarı çıkarması mantığına dayanır.”şeklinde ifade etti.
PRP uygulamasının nerelere uygulanabileceğini açıklayan Dr. Oltulu “PRP yüz,
boyun, dekolte, ellerin üstü ve bacak içleri, kollar, saçlı deri gibi cilt yenilenmesi gerektiren
tüm alanlarda kullanılır. Gözaltı morluklarında ve leke tedavisinde iyi sonuçlar
alınabilir.”diye konuştu.
Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji Kliniğinden Uzm. Dr. Yüksel Oltulu
“PRP seans süresi bölgenin büyüklüğüne göre 30- 40 dakika sürmektedir. Kişiden kişiye
değişmekle birlikte seanslar 2-3 hafta aralıklarla düzenlenmektedir. Sonrasında destek tedavi
olarak 7-8 ayda bir seanslar tekrarlanmaktadır. Tedavi sonrasında hastanın dinlenmesini
gerektiren herhangi bir durum bulunmamaktadır. Hasta normal günlük hayatına devam
edebilir. PRP tedavisi süresince güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Tedavi kürü
sonunda ciltteki hassasiyet ve morluklar iyileştikten sonra hastanın güneşlenmesinde bir
sakınca yoktur.”dedi.
yollarından birisidir. Güneş ışınları, sigara kullanımı, gebelik, stresli yaşam ve beslenme
düzeninin dengesizliği gibi birçok etken sebebiyle yıpranan cildimiz PRP tedavisi sayesinde
kaybettiği yapıları geri kazanıyor. Çok çeşitli vücut alanlarında kullanılabildiği gibi hastanın
kendi kanı kullanılarak yapılan bir tedavi olduğu için tamamıyla doğal; tamir mekanizmaları
uyaran, kullanışlı bir tedavi metodudur.”dedi.
PRP işleminin mantığının doku uyarımı olduğunu söyleyen Dr. Yüksel Oltulu
“Uyarılan yaşlı ve yıpranmış doku kendini yenilemeye başlar. PRP yönteminde ki
yenileyici faktör büyüme faktörleri adı verilen bazı maddelerdir. Bu maddeler trombosit
adı verilen kan hücrelerinde bol miktarda bulunur. PRP yöntemi bu hücrelerin elde edilip
dokuya verilmesi işlemidir. Özellikle PDGF, TGF ve VEGF adı verilen uyarıcı faktörler
doku gençleşmesinde yararlıdır. Bir başka deyişle gençleşmeyi sağlayan kan ya da kanın
içinde bulunan hücre değil, hücrenin içinde bulunan maddelerdir. Bu yöntem hücre
enjeksiyonu tekniğinden farklı bir şekilde verilen hücrelerin parçalanması ve içindeki
yararlı maddeleri dışarı çıkarması mantığına dayanır.”şeklinde ifade etti.
PRP uygulamasının nerelere uygulanabileceğini açıklayan Dr. Oltulu “PRP yüz,
boyun, dekolte, ellerin üstü ve bacak içleri, kollar, saçlı deri gibi cilt yenilenmesi gerektiren
tüm alanlarda kullanılır. Gözaltı morluklarında ve leke tedavisinde iyi sonuçlar
alınabilir.”diye konuştu.
Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji Kliniğinden Uzm. Dr. Yüksel Oltulu
“PRP seans süresi bölgenin büyüklüğüne göre 30- 40 dakika sürmektedir. Kişiden kişiye
değişmekle birlikte seanslar 2-3 hafta aralıklarla düzenlenmektedir. Sonrasında destek tedavi
olarak 7-8 ayda bir seanslar tekrarlanmaktadır. Tedavi sonrasında hastanın dinlenmesini
gerektiren herhangi bir durum bulunmamaktadır. Hasta normal günlük hayatına devam
edebilir. PRP tedavisi süresince güneş banyosu ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Tedavi kürü
sonunda ciltteki hassasiyet ve morluklar iyileştikten sonra hastanın güneşlenmesinde bir
sakınca yoktur.”dedi.