Türkiye’de tedavileri yalnızca organ ve doku nakliyle mümkün hastaların sayısı giderek artıyor. Bu artışla birlikte organ ve doku naklinin önemi de artıyor. Bu konuda birçok çalışma yürütülüyor, özellikle de bilinçlenme yönünde…
”Organ bağışı hayat kurtarır” sloganını hepimiz duyuyoruz. Peki organ bağışı nedir, neden bu kadar önemlidir? İşte bu soruların cevabını tam anlamıyla öğrenmeliyiz ve ona göre kararlar almalıyız.
Organ bağışı, kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarınızın başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesidir.
Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü (tıbben yaşamın sona ermesi) kararı alınması halinde organlar kullanılmaktadır.
Diğer ölüm hallerinde organlar alınmaz. Organ bağışı bazen görmeyen bir insanın görmesini ya da hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesini sağlar.
1979 tarih ve 2238 sayılı yasa gereği organ bağışı yapılabilmesi için 18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olan herkes sağlık Müdürlüklerine, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek ve kuruluşlara başvurarak, doku ve organ bağış belgesi alabilir.
Organ bağışı yapıldığı mutlaka yakınlara da bildirilmelidir. Bunun nedeni; bir kişide beyin ölümü gerçekleştiğinde akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermelerinin istenmesidir.
Bağış yapan kişi sonradan fikrini değiştirirse, bağış kartını yırtıp atması ve bu karar değişikliğini aileye bildirmesi yeterlidir.
Tıpdaki gelişmelerin bugün geldiği noktada, insan vücudunun birçok organı nakledilebilmektedir.
Bağış yapılabilecek organlar düşünüldüğünde, sadece ölümden sonra bağışlanabilecek organlarla, yaşarken de bağışlanabilir organlar arasında bir ayrım yapmak gerekiyor.
Yaşarken bağışlanabilir organlarda, yaşayan bir insan,diğer bir insana gerekli olan organı veya hücreyi bağışlar. Bu organlar çift veya tabaka halinde olan veya kendini yenileme özelliğine sahip olan organlardır. Örneğin; böbrek, karaciğer ve yenilenebilir özelliğe sahip hücreler veya kan, ilik ve üreme hücreleri gibi dokular.
Burada bağış yapanın yaşından ziyade organın durumu çok önemlidir ama genelde 70 yaş üstündekilerin organları nadir durumlarda alınmaktadır.
Ölümden sonra bağış kabul edilebilecek organlar ve dokular; pankreas, damar, bağırsak, kulak kemikçikleri, deri, kalp, kalp kapakçıkları, gözün saydam tabakası, kemik dokusu, kıkırdak dokusu, karaciğer, akciğer, böbrek, kas ve beyin zarının bir kısmı.
Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir.
Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, gerçek bir yaşam armağanıdır.
”Organ bağışı hayat kurtarır” sloganını hepimiz duyuyoruz. Peki organ bağışı nedir, neden bu kadar önemlidir? İşte bu soruların cevabını tam anlamıyla öğrenmeliyiz ve ona göre kararlar almalıyız.
Organ bağışı nedir?
Organ bağışı, kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarınızın başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesidir.
Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü (tıbben yaşamın sona ermesi) kararı alınması halinde organlar kullanılmaktadır.
Diğer ölüm hallerinde organlar alınmaz. Organ bağışı bazen görmeyen bir insanın görmesini ya da hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesini sağlar.
Kimler bağışta bulunabilir?
1979 tarih ve 2238 sayılı yasa gereği organ bağışı yapılabilmesi için 18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olan herkes sağlık Müdürlüklerine, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek ve kuruluşlara başvurarak, doku ve organ bağış belgesi alabilir.
Organ bağışı yapıldığı mutlaka yakınlara da bildirilmelidir. Bunun nedeni; bir kişide beyin ölümü gerçekleştiğinde akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermelerinin istenmesidir.
Bağış yapan kişi sonradan fikrini değiştirirse, bağış kartını yırtıp atması ve bu karar değişikliğini aileye bildirmesi yeterlidir.
Hangi organlar bağışlanabilir?
Tıpdaki gelişmelerin bugün geldiği noktada, insan vücudunun birçok organı nakledilebilmektedir.
Bağış yapılabilecek organlar düşünüldüğünde, sadece ölümden sonra bağışlanabilecek organlarla, yaşarken de bağışlanabilir organlar arasında bir ayrım yapmak gerekiyor.
Yaşarken bağışlanabilir organlarda, yaşayan bir insan,diğer bir insana gerekli olan organı veya hücreyi bağışlar. Bu organlar çift veya tabaka halinde olan veya kendini yenileme özelliğine sahip olan organlardır. Örneğin; böbrek, karaciğer ve yenilenebilir özelliğe sahip hücreler veya kan, ilik ve üreme hücreleri gibi dokular.
Burada bağış yapanın yaşından ziyade organın durumu çok önemlidir ama genelde 70 yaş üstündekilerin organları nadir durumlarda alınmaktadır.
Ölümden sonra bağış kabul edilebilecek organlar ve dokular; pankreas, damar, bağırsak, kulak kemikçikleri, deri, kalp, kalp kapakçıkları, gözün saydam tabakası, kemik dokusu, kıkırdak dokusu, karaciğer, akciğer, böbrek, kas ve beyin zarının bir kısmı.
Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir.
Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, gerçek bir yaşam armağanıdır.