Sorun; emperyalist sömürücü sistem ve acımasız kapitalizmdir. Bunların içimizdeki uzantılarıdır. Çözüm; ulusal egemenliğin yeniden şahlanmasındadır… “Halkçı”, “devletçi”, “milliyetçi”, “cumhuriyetçi”, “devrimci”, “laik” ve “tam bağımsızlıkçı”; “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyen ATATÜRK DEVRİMİ yani ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE’dir.Atatürk Devrimi; Milli Kurtuluş Savaşı’nın amacını teşkil eden milli egemenlik esası üzerine inşa edilmiştir. Böylece milli bir devlet yapısı, yani, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Atatürk Devrimi; emperyalizmi, sömürgeci uluslararası güç odaklarını dünya tarihinde ilk kez yenilgiye uğratarak; tüm mazlum milletlere de ilham kaynağı olmuştur.Ulusal egemenliğin çatısı, TBMM’dir. 23 Nisan 1920’de Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kurulan TBMM, dünya siyasi tarihinde “Gazilik” unvanına sahip tek parlamentodur. Milli karargâhtır… Milletimizin varlık nedenidir. Bugünkü asıl mesele ise; TBMM’nin bu tarihi çizgisinden uzaklaştırılmış olmasıdır.
Gazi TBMM tarihinde; emperyalizmi yenmiştir… Sömürgecilerin tüm planlarını bozmuştur… Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur... Yasalar yapmıştır... Hükümetler oluşturmuştur... Her bir cumhuriyet hükümetini denetlemiştir... Hükümetleri değiştirmiştir...Gazi TBMM; milli iradenin göz bebeği, rotası ve ışığıdır. 100. yılında, bugün; TBMM, işlevsizleştirilmiştir. Denetim başta olmak üzere birçok yetkisi elinden alınmıştır. Dönüştürülen ve değiştirilen yönetim sistemiyle birlikte Gazi TBMM adeta dışlanmıştır.Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün eşsiz liderliğinde, 19 Mayıs 1919’da çıkılan yol tam bağımsızlık ve milli egemenlik yoludur… 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı; milli egemenliğin vazgeçilmezliğidir. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetimizin ilanı ise milli egemenliğin devlet sistemine hâkimiyetidir. Bu tarihler; milli varlığımız açısından yaşamsal önemdedir. TBMM’nin açılışının 100. yılında ne yazık ki ulusal tarihimiz bilinçli bir şekilde itibarsızlaştırılmaktadır. Bu tehlikeli bir oyundur…Atatürk Devrimi, yüzyılların birikimi ve yüzyılların öngörüsüdür… Yüzyılların öngörüsünde:Kul yerine yurttaş; ümmet yerine millet vardır. Hurafe ve hilafet yerine; bilim ve akılcılık vardır. Cumhuriyet, demokrasi, milli egemenlik ve laiklik vardır. Aile, soy, hanedan, kişi ve sınıf yönetiminin yerine çok partili parlamenter sistem ve özgürlükler vardır. Hukukun üstünlüğü ve tarafsız yargı vardır.Düyun-u Umumiye ve ekonomik bağımlılık yerine; planlı üretime dayalı kamucu ekonomi anlayışı vardır. Devlet sosyaldir. Onurlu dış politika, bütünleştirici ve üniter iç siyaset anlayışı vardır. İnsan hakları, kadın ve erkek eşitliği vardır. Milli, karma ve çağdaş eğitim sistemi vardır.
Ulusal egemenliğimizin 100. yılında; emperyalizmi ve işbirlikçilerinin oyunlarını yeniden bozmak zorundayız. Sorun da çözüm de bellidir… Çözüm; Atatürkçü Düşünce’ nin tam anlamıyla uygulanmasıdır. Buna göre:Gazi TBMM’nin yetkileri derhal iade edilmelidir. Tartışmalı ve hukuk dışı 16 Nisan 2017 referandumunun öncesine dönülmelidir. Demokratik parlamenter sistem acilen yeniden inşa edilmelidir.Milli iradeye inanan, demokrasi, adalet, laiklik mücadelesi veren Biz Mustafa Kemal’in Askerleri Kuvayı Milliye ruhu ile her zaman ki gibi görev başındayız. Tüm ayrıştırmalara, kutuplaştırmalara rağmen; kardeşlik, barış ve demokrasi demeye devam edeceğiz. Milletimize inanıyor ve güveniyoruz. Başaracağız, Kazanacağız…Ülkemizi yeniden mutlu, geleceğe güvenle bakan özgür insanların ülkesi haline getirecek program ve ilkeler, Mustafa Kemal Atatürk'ün eseri olan Cumhuriyetimizin kurucu felsefesinde vardır. Yapacağımız tek iş, bu köklere sıkı sıkı sarılmaktan ibarettir.Bir defa daha başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; İlk Meclisin kurucularını, kurtuluş mücadelesi kahramanlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, bugün vatanın bütünlüğü ve Milletin birliği için mücadele eden şehit ve gazilerimizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz.Çocuklarımızın daha sağlıklı, özgür ve mutlu bir dünyada yaşaması dileğimizle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız ve Ulusal egemenliğimizin 100. yılı tüm Ulusumuza ve çocuklarımıza kutlu olsun…Yaşasın Ulusal Egemenlik… Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…ADD Samsun Şubesi
Dr. Işık ÖZKEFELİ