Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli TBMM Grup Toplantısında konuştu
Milliyetçi Hareket Partisi gücünü Türk milletinden almaktadır.
Mücadelemiz büyük Turan Ülküsüne kadar sabırla, şevkle, şerefle, sebatla sürecektir.Rahmetle andığımız aziz ülkü şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız.Gazilerimizin başını yere eğdirmeyeceğiz.Türk-İslam ülküsünün muzaffer ve muazzez bir mevkie gelebilmesi için çok çalışacağız, çok mücadele edeceğiz. Bizim yeteri kadar nedenimiz vardır, o halde başarmaktan başka seçeneğimiz de yoktur.Ülkümüzün başarı limitini inançlarımızın cesameti tayin edecektir.Ülkülerimizin büyüklüğü,İnançlarımızın enginliği,Heyecanlarımızın yüksekliği,Görüş açımızın genişliği,Sevgimizin meziyet ve menzili adım adım, aşama aşama bizi hedeflerimize ulaştıracaktır.İçinde bulunduğumuz hassasiyet,Tarihin milliyetçi harekete kazandırdığı tecrübe, Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl,Ecdadımızın nasihatleri ve dersleri bizlere,İhanetlere karşı dikkat; Fitnelere karşı uyanıklık; İstismara karşı temkin; Tahriklere karşı sükûnet tavsiye etmektedir.Bizi hedeflerimizden uzaklaştırma ihtimali taşıyan hiçbir bozguncuya, hiçbir yıkım piyonuna fırsat vermeyeceğiz.İstismarcılara itibar etmeyeceğiz.Tek ses olacağız, tek söz olacağız, tek nefes olacağız, namımızı ve şanımızı Allah’ın izniyle yere düşürmeyeceğiz.Davamız, şehit olup ölmeyenlerin, bayrak olup inmeyenlerin, Ülkücü olup dönmeyenlerin, adam olup kaçmayanların, ahlak olup satmayanların ebedi yuvası, ezeli yurdudur.Cumhur İttifakı’nın yaşaması hususunda kararımız karar, sözümüz senettir.
Türkiye’nin istikrara kavuşup demokratik ölçülerde normalleşme sürecine giresiye kadar Cumhur İttifakı’nın yaşaması hususunda kararımız karar, sözümüz senettir.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütünüyle yerleşip olgunlaşması, bir daha sistem tartışmalarının doğmaması, bir daha 15 Temmuzların olmaması konusunda sorumluyuz, elbette milli bekanın safındayız.Kimin ne söylediğinin anlamı yoktur, biz Türkiye’nin yanındayız.Kimin ne uydurduğunun, hangi kulpu taktığının, nasıl bir nifak saçtığının kıymet-i harbiyesi de yoktur, biz Türk milleti ne diyorsa, ne diliyorsa, ne istiyorsa onu diyor, onu diliyor, onu seslendiriyoruz.Gocunan varsa şu kış kıyamette tavsiyem gocuk giysin.İyi gelir, vicdanı değilse bile bedeni ısınır.Cumhur İttifakı’na laf sokanlar, partimizi hakir görüp haksız ve mesnetsiz eleştiri yağmuruna tutanlar, yan yatıp çamura saplananlar, boşuna heves etmesin, boşuna nefes tüketmesin.Dün olduğu gibi bugün de, duruşumuzdan bir adım geri adım atan, yanılıp yenilip karanlığa göz kırpan bunların alayı gibi namert olsun.CHP’li bazı kan sulandırıcı komodinler, siyasetin bir ayağı dışarıda bir ayağı içeride bulunan bir odak tarafından yönlendirildiğini, hem şahsımı hem de Sayın Erdoğan’ı bu odağın yönettiğini ileri sürmektedir.Bunlara göre Türk siyaseti vesayet altındaymış.
Bu zavallı bedbahtlar, sanıyorum fazla film seyrediyor, komplo teorileriyle fazla meşgul oluyorlar.Nasılsa işleri güçleri yok, canları sıkıldıkça tezvirat üretiyorlar.Elleri boş, akılları tamtakır, ahlakları da kuru bakır.Bu iddia sahiplerine diyorum ki, manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı, gördüğünüz hayaller kâbus olarak size döndü.Hala uslanmadınız, hala ıslah olmadınız, hala terbiye bulamadınız.Bre densizler bilmesiniz ki, Milliyetçi Hareket Partisi’n yönetecek, yön verecek, istikamet çizecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır.Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca Allah’ın huzurunda eğilir.Yalnızca milletten talimat alır, yalnızca millete hizmet eder.Vesayetmiş, vasiymiş,oymuş, buymuş, feriştahı gelse vız gelir, kralı karşımıza dikilse beyhudedir.Hileli parayla yazı tura atmayı bırakın, asıl CHP’yi kim yönetiyor, genel başkanınıza çürük aklı kim veriyor, kimler sokağa doğru itekliyor? Bunu söyleyin, bunu itiraf edin.Yarım asırdır husumeti eze çiğneye, hainleri yıka geçe, mert ve müstakil şekilde varlığımızı idame ettirdik.
CHP’liler YSK’yı tanımıyormuş
CHP’liler YSK’yı tanımıyormuş, seçmen kütükleri üzerinde oynanıyor, oraya buraya seçmen kaydırılıyormuş, hayali seçmeler oluşturuluyormuş.Bu iddialardaki amaç 31 Mart’ı gölgelemektir.Buradaki maksat 31 Mart’ı sabote etmektir.CHP YSK’yi tanımıyorsa, buyursun seçime de katılmasın.Yok eğer katılacaksa, iddialarını çok acil ispatlasın.CHP yönetimi ya savcılığa suç duyurusunda bulunsun, ya da bu iddiaları YSK ihbar kabul edip harekete geçsin.31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine şaibe bulaştırmak, seçim sonuçlarını bugünden karalamak için provokasyona kalkışmak ne siyasi etikle, ne de siyasi ahlakla bağdaşacaktır.CHP ateşle oyun olmayacağını eninde sonunda öğrenecektir.Alacakaranlık dönemlerin vazgeçilmez ismi olan emekli kriz ve kaos savcısının ağzına bakmayı derhal bırakmalıdır.Kınayı hazırlamışlar 1 Nisan sabahını bekliyorlar.Kafayı bozmuşlar 1 Nisanla ilgili hesap yapıyorlar.Kinlerini bilemişler 1 Nisan sabahına bir çıksak diyorlar.Halbuki sandıktan umutlarını kesmişler, millete sırtlarını dönmüşler.Esasen başlarına geleceği biliyorlar.Çatılarının uçacağının farkındalar.Ne çare ki, çatık kaşlarıyla, çatlamış vicdanlarıyla intikam yarışındalar.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yıkmayı, yeni baştan tetikledikleri rejim ve sistem kargaşasıyla ülkeyi boğmanın peşindeler.Elbette buna müsaade etmeyeceğiz.Elbette bu şer ve şirret akına izin vermeyeceğiz.İnanıyorum ki, Türk milleti 31 Mart 2019’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne müzahir bir mahalli idareler yönetimini inşa ve ihya edecektir.
Zillet ittifakı da duvara toslayacaktır.
Kaldı ki, milli huzur, milli istiklal, milli istikbal adına başka bir alternatif de yoktur.Parti olarak Türkiye’nin bir geçiş sürecinde olduğunu değerlendiriyoruz.Bizzat fikir aşamasından fiili ve hukuki uygulama safhasına kadar içinde eşit ve erdemli bir şekilde yer aldığımız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazasız belasız ve güvenle devamını önemli ve öncelikli görevaddediyoruz. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinden elde edilmiş sistemsel kazanımların örselenmemesini arzuluyoruz.Bu nedenle 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini beka merceğinden analiz edip, beka temelinden yorumluyoruz.Önümüzdeki Mahalli İdareler Seçimleri öncekilerinden farklıdır.
31 Mart 2019’da sadece belediye başkanı seçilmeyecektir.Sadece belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, köy ve mahalle muhtarları belirlenmeyecektir.Hepsinden mühimi Türkiye’nin bekası, tarihi ve milli çıkarları cumhurun fikir ve gaye ortaklığıyla, müttehit ve müttefik iradesiyle teyit ve tekâmül ettirilecektir.Kaldı ki, bu Türkiye’miz için ertelenemez bir zorunluluktur.Malum, mahsurlu ve marazi siyaset aktörleri, önümüzdeki seçimin bir beka meselesi olmadığını söylüyorlar.Şuna yalana bakar mısınız, bütün kararların bir kişi tarafından alındığı, yargının tek bir kişiye bağlandığı sistemin Türkiye’nin bekası olarak anlatıldığını iddia ediyorlar.Bunlar derslerine hiç çalışmamışlar.Anlayışları kıt, akılları kırpık, idrakleri kıytırık.Veya okuduklarını, hadi okumadılar varsayalım, anlatılanları da basbayağı çarpıtmışlar.Tek bildikleri ezber, tek kabulleri inkar.Bugünkü şartlarda Türkiye’nin beka sorunu olmadığını, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine de beka açısından bakılamayacağını söyleyenler belanın ta kendileridir.Biz belayı değil bekanın yaşatılmasını hedefliyoruz.Bilinsin ki, bela varsa onu yerle yeksan edecek bir beka adanmışlığı da vardır, çok şükür buradadır.
Anlaşılan odur ki, ABD’nin Türkiye’yle bir zoru vardır.
Bay Trump tramvatik bir kişilik bozukluğuna savrulmuş, deyim yerindeyse gözünü nefret bürümüştür.Zannederseniz ki, Twitter başında bitmek bilmeyen bir nöbete girmiştir.ABD Başkanı Türkiye’nin tehditlere aldırmayacağını, Türk milletinin hiçbir zulmete eyvallah etmeyeceğini ya unutmuş ya da hafızasının ve etrafının oyununa gelmiştir.Biz diyoruz ki, zalimle gelen düğün bayram.İp inceldiği yerden kopacaksa varsın kopsun.Korkak her gün, kahraman ise bir gün ölür.ABD Başkanı yine şaşırmış, yine sinirleri germiştir.Paylaştığı Twitter mesajı tam anlamıyla düşmanlık ötesidir.Bay Trump şöyle diyor: “Eğer Türkiye Kürtlere saldırırsa, ekonomik yönden mahvederiz. 20 millik güvenli bölge oluşturulabilir. Aynı zamanda Kürtlerin Türkiye’yi provoke etmesini istemiyorum.”Geçen hafta bu çerçevede görüşlerimizi açıklamıştım.Demek ki, kalın kafalar almamış, zulmün elebaşları anlamamış.ABD Başkanı bir defa PKK/PYD/YPG’yi Kürt olarak görüyorsa, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak değerlendiriyorsa ya cehaletin mihveri, ya da caniliğin mihmandarıdır.Teröristlere bırakınız Kürt demeyi, insan demek bile ihanettir.Trump’ın PKK/PYD/YPG’yi Kürt olarak görmesi, Kürtler diye tarif etmesi su katılmamış alçaklık, su götürmez küstahlıktır.Şu işe bakar mısınız, teröristler mücadele edersek Bay Trump ekonomik olarak Türkiye’yi mahvedermiş.Senin doların varsa Türk milletinin imanı var.Senin bara baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, ekonomik tetikçilerin emir bekliyorsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı, bükülmez bileği var.Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap.Senin tehditlerine tamam diyen senin gibi olsun.Türkiye’yi mahvetmek senin ne haddine?Bu saatten sonra Fırat’ın doğusuna girip önümüze çıkan haini, bulduğumuz katili mahv-ı perişan etmek helali hakkımızdır, vatan borcumuzdur, milli namusun gereğidir.Suriye’nin kuzeyinde Kürdistan sütunlarını dikmek için teröristler ve bazı bölge ülkeleri arasında görev taksimi yapanlar Türkiye’yi hafife alan, yok sayan sömürgecilerdir. Kürt kökenli kardeşlerimizi teröristlerle bir ve aynı gören bir meczuba, Twitter bekçisi bir mecnuna diyorum ki, hodri meydan, Türk milletinin kitabında ne kaçmak ne de korkmak yazmaktadır.Trump’ın mesajını paylaştığı andan itibaren Türkiye ile ABD arasındaki on yılları bulan müttefiklik ilişkisi yoğun bakıma alınmış demektir.
NATO ittifakı komadadır.Teröristleri Türkiye’ye tercih eden bir ABD Başkanı bizim nezdimizde yok hükmündedir.Trump’a diyorum ki, aç kalabiliriz, açıkta yaşayabiliriz, yoksul düşebiliriz, ekonomik kayıplara maruz kalabiliriz.
Ama size boyun eğersek, sizden aman dilersek, sizden medet umarsak bize yazıklar olsun, yani hayat bize haram zıkkım olsun.En iyi bildiğiniz şey öldürmek, en iyi yaptığınız kumpas kurmak, komplo icat etmek.Türkiye Cumhuriyeti bağımsızdır, egemen bir devlettir.Kimseden emir almayız, kimseden izin almayız, kimseden icazet istemeyiz.Trump’ın sözüyle hareket etmek, tehditlerine tamam demek yok olmak, tarih ve coğrafyadan sürülmek anlamına gelecektir.Suriye’nin Kuzeyinde tampon bölge kurmak, ardından muhtemel uçuşa yasak bölge ilanı teröristlere al da at dercesine gollük pas vermektir.
Kısacası yeni bir özerk yönetim, yeni bir Barzani modelidir.Bu aşamada hükümete diyorum ki, asla çekinmeyin, asla alttan almayın, Allah şahittir ki, yanınızda MHP, arkanızda millet, himaye eden de Yüce Allah’tır.Biz de bu vatan için, bu millet için, bu devlet için, bekamız için and içtik.Diyor ya merhum Namık Kemal: “Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin, dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten.”
Dilek Öztürk