Balıkesir Filistin İçin Yürüdü
Filistin ve Gazze’de devam eden Siyonist İsrail mezalimine karşı AGD Balıkesir İl Başkanlığı öncülüğünde Balıkesir Sivil Toplum Platformu tarafından düzenlenen “Filistine Destek” yürüyüşü dün gece gerçekleştirildi.
Yürüyüşe AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa CANBEY, İl Başkanı Mehmet AYDEMİR, Saadet Partisi İl Başkanı Abdulkadir DURMAZ, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Fatih İNCEBOY, AGD İl Başkanı, sivil toplum kuruluşlarının Başkan ve temsilcileri ile kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Şeyh Lütfullah Camii önünden başlayıp Kuvvayi Milliye caddesince devam eden ve Paşa Camii meydanında yapılan basın açıklaması ile sona eren yürüyüşte Filistin’e destek israili de protesto eden sloganlar atıldı.
Basın açıklamasının tam metni:
“Efendimiz; “İnsanlar, zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” buyuruyor. Cenab-ı Allah Nisa Suresi 75. Ayette şöyle buyuruyor; “Ne oluyor size ki; ‘Bu halkı zalim olan beldeden bizi kurtaran kimse yok mu?’ diye feryat eden kardeşlerinize yardım etmiyorsunuz. Ne oluyor size ki; ‘Katından bize sahip çıkacak bir veli gönder, bir yar ve yardımcı gönder’ diye yalvaran yakaran kardeşlerinizin imdadına yetişmiyorsunuz.”
Bugün burada şu ilahi emirlerin muhatabı olarak bizleri bir araya getiren Allah’a sonsuz şükürler olsun.
Yine mahşer günü bizleri bir araya topladığı gibi bizi birbirimize şahitler kılsın.
Değerli Balıkesirliler,
Hepinizin bildiği üzere İsrail terör devleti yaklaşık sekiz aydır Gazze’de bebek, çocuk, kadın, yaşlı hasta demeden,
Hastane, okul, aşevi demeden, Ambulans, sağlık görevlisi, insani yardım çalışanı fark etmeksizin tarihin gördüğü en büyük katliamını gerçekleştiriyor.
Küresel güçlerin desteğini arkasına alan şer şebekesi siyonist organizasyon, bu katliamlarında son perdeyi Refah bölgesinde yaşayan yaklaşık 17 milyon insan üzerinde tekrar açtı.
Savaşın başlangıcında Kuzey Gazze’de yaşayan halkın bir kısmını güvenli bölge diyerek Refah’a süren siyonist şer şebekesi şimdi güvenli bölge dediği yere büyük bir operasyona hazırlanıyor.
Şüphesiz ki terör devleti İsrail bu katliama kendisine çok güvendiği için değil, 57 İslam ülkesinin acziyetinden güç alarak bu harekete kalkışıyor.
Kıymetli hazirun...
Acımız büyük, şehidimiz çok ama umudumuz acımızdan çok daha büyük.
Bugün Gazze’yi siyonist İsrail’e karşı savunan Filistin Direnişi bir tarih yazıyor,
Osmanlı alimi şehit İzzeddin el Kassam’ın aslanları destan yazıyor,
Kudüs Seriyyeleri bir destan yazıyor, sıfır mesafede dünyanın en güçlü teknolojisine sahip, bebek katili siyonist ordu ile göğüs göğüse çarpışıyor.
İki milyarlık İslam aleminin izzetini müdafaa ediyorlar.
Değerli kardeşlerim herkes bilsin ki;
HAMAS bir Kuvay-i Milliye Hareketidir.
Balıkesir’de Alaca Mescid’de işgalci düşmana karşı verilen mücadele neyse Gazze tünellerinde verilen mücadele odur.
Sütçü İmam, Mehmet Efe, Şahin Bey neyse Ebu Ubeyde de odur.
Çünkü,
Gazze ve Mescid-i Aksa ne Arapların, ne Filistinlilerin ne de sadece müslümanların meselesidir; Gazze ve Mescid-i Aksa tüm İslam aleminin ve Müslümanların davasıdır.
Çünkü siyonizmin gayesi İsrail Başbakanı Netenyahu’nun savaşın başında yaptığı bir konuşmasında işaret ettiği gibi İşeya’nın Kehaneti arz-ı mevudu tesis etmektir. Büyük israili kurmaktır.
Erbakan Hocamızın bizlere yıllarca anlattığı Büyük İsrail Projesi sınırları ülkemizin vilayetlerini de içine alan bir ifsat projesidir.
Bu sebeple eğer bugün Gazze’nin zeytinliklerini savunamazsak yarın Edremit’in zeytinliklerini savunamayız.
Bugün Gazze’yi, Kudüs ve Mescid-i Akasa’yı savunamazsak yarın Diyarbakır ve İstanbul’u savunamayız.
Irkçı Emperyalizm’in ülkemiz üzerindeki emelleri Allah muhafaza gerçekleşirse sonuçları ağır olur.
Fakat herkes bilmeli ki, Gazze düşmeyecek
Mescid-i Aksa düşmeyecek, Siyonizm tarihi bir tokat yiyecek.
Bakınız 7 Ekim Aksa Tufanı “Ümmetin tarihini yeniden yazıyor.” Yeryüzünde siyonizmin türlü entrika ve desiselerle felç ettiği dünya halkları bir bir ayağa kalkıyor.
Müslüman olmayanların kalbinde İslam’ın nuru yeşeriyor.
ABD ve Avrupa üniversitelerinde öğrenci hareketleri vicdanın sesini yükseltiyor.
Bu sebeple siyonizmin ve İsrail’in ömrü inşallah bizim ömürlerimizden daha kısa olacak ve yıkılıp gittiği günü hep birlikte göreceğiz.
Buradan 57 İslam ülkesinin yöneticilerine sesleniyoruz: İsrail ve zulmü kınamayı bırakın, hamaset yapmayı, nutuk atmayı bırakın. Biz sizden somut adımlar bekliyoruz.
Sizlerin makamı icraat makamıdır, bir tane somut adım binlerce kelimeden daha etkilidir.
Sizlerden kınama yapmanızı değil yaptırım uygulamanızı istiyoruz.
Yine buradan İslam ümmetine sesleniyoruz.
Ey alem-i İslam, neredesiniz, hani İslam dünyası nerede? Ey insanlık için çıkarılmış en hayırlı Ümmet! En hayırlı Ümmet olduğumuzu bugün değil de ne zaman göstereceğiz. 2,5 milyonluk Gazze kendi kanında boğulurken 2,5 milyarlık İslam alemi suskun kalmaya ve sadece dua etmeye devam mı edecek?
Ey bütün insanlığa şahit kılınan Ümmet! Şahitliğimizin gereğini bugün değil de ne zaman yerine getireceğiz? Ey İslam ümmeti! Gazze'de olup bitenler karşısında bugün harekete geçmezsek şahitlik vasfımızın da hayırlı Ümmet oluşumuzun da vallahi artık bir anlamı kalmayacaktır. Ey şahid Ümmet! Biz zulme ve mazluma şahit olmak için gönderilmedik, bütün insanlığa hakkın, adaletin şahidi olarak gönderildik. Ey Ümmet-i şahide! Biz Ashab-ı Uhdud kıssasında zikredilen, ateş dolu çukurlarda diri diri yakılan mü’minleri seyretmeye gelmedik. Biz hakkı ve adaleti ayakta tutmak için gönderildik.
Adaleti ayakta tutma mücadelesi verenlere selam olsun!
Kuvay-ı milliye’den Kudüs’e selam olsun!
“Efendimiz; “İnsanlar, zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” buyuruyor. Cenab-ı Allah Nisa Suresi 75. Ayette şöyle buyuruyor; “Ne oluyor size ki; ‘Bu halkı zalim olan beldeden bizi kurtaran kimse yok mu?’ diye feryat eden kardeşlerinize yardım etmiyorsunuz. Ne oluyor size ki; ‘Katından bize sahip çıkacak bir veli gönder, bir yar ve yardımcı gönder’ diye yalvaran yakaran kardeşlerinizin imdadına yetişmiyorsunuz.”
Bugün burada şu ilahi emirlerin muhatabı olarak bizleri bir araya getiren Allah’a sonsuz şükürler olsun.
Yine mahşer günü bizleri bir araya topladığı gibi bizi birbirimize şahitler kılsın.
Değerli Balıkesirliler,
Hepinizin bildiği üzere İsrail terör devleti yaklaşık sekiz aydır Gazze’de bebek, çocuk, kadın, yaşlı hasta demeden,
Hastane, okul, aşevi demeden, Ambulans, sağlık görevlisi, insani yardım çalışanı fark etmeksizin tarihin gördüğü en büyük katliamını gerçekleştiriyor.
Küresel güçlerin desteğini arkasına alan şer şebekesi siyonist organizasyon, bu katliamlarında son perdeyi Refah bölgesinde yaşayan yaklaşık 17 milyon insan üzerinde tekrar açtı.
Savaşın başlangıcında Kuzey Gazze’de yaşayan halkın bir kısmını güvenli bölge diyerek Refah’a süren siyonist şer şebekesi şimdi güvenli bölge dediği yere büyük bir operasyona hazırlanıyor.
Şüphesiz ki terör devleti İsrail bu katliama kendisine çok güvendiği için değil, 57 İslam ülkesinin acziyetinden güç alarak bu harekete kalkışıyor.
Kıymetli hazirun...
Acımız büyük, şehidimiz çok ama umudumuz acımızdan çok daha büyük.
Bugün Gazze’yi siyonist İsrail’e karşı savunan Filistin Direnişi bir tarih yazıyor,
Osmanlı alimi şehit İzzeddin el Kassam’ın aslanları destan yazıyor,
Kudüs Seriyyeleri bir destan yazıyor, sıfır mesafede dünyanın en güçlü teknolojisine sahip, bebek katili siyonist ordu ile göğüs göğüse çarpışıyor.
İki milyarlık İslam aleminin izzetini müdafaa ediyorlar.
Değerli kardeşlerim herkes bilsin ki;
HAMAS bir Kuvay-i Milliye Hareketidir.
Balıkesir’de Alaca Mescid’de işgalci düşmana karşı verilen mücadele neyse Gazze tünellerinde verilen mücadele odur.
Sütçü İmam, Mehmet Efe, Şahin Bey neyse Ebu Ubeyde de odur.
Çünkü,
Gazze ve Mescid-i Aksa ne Arapların, ne Filistinlilerin ne de sadece müslümanların meselesidir; Gazze ve Mescid-i Aksa tüm İslam aleminin ve Müslümanların davasıdır.
Çünkü siyonizmin gayesi İsrail Başbakanı Netenyahu’nun savaşın başında yaptığı bir konuşmasında işaret ettiği gibi İşeya’nın Kehaneti arz-ı mevudu tesis etmektir. Büyük israili kurmaktır.
Erbakan Hocamızın bizlere yıllarca anlattığı Büyük İsrail Projesi sınırları ülkemizin vilayetlerini de içine alan bir ifsat projesidir.
Bu sebeple eğer bugün Gazze’nin zeytinliklerini savunamazsak yarın Edremit’in zeytinliklerini savunamayız.
Bugün Gazze’yi, Kudüs ve Mescid-i Akasa’yı savunamazsak yarın Diyarbakır ve İstanbul’u savunamayız.
Irkçı Emperyalizm’in ülkemiz üzerindeki emelleri Allah muhafaza gerçekleşirse sonuçları ağır olur.
Fakat herkes bilmeli ki, Gazze düşmeyecek
Mescid-i Aksa düşmeyecek, Siyonizm tarihi bir tokat yiyecek.
Bakınız 7 Ekim Aksa Tufanı “Ümmetin tarihini yeniden yazıyor.” Yeryüzünde siyonizmin türlü entrika ve desiselerle felç ettiği dünya halkları bir bir ayağa kalkıyor.
Müslüman olmayanların kalbinde İslam’ın nuru yeşeriyor.
ABD ve Avrupa üniversitelerinde öğrenci hareketleri vicdanın sesini yükseltiyor.
Bu sebeple siyonizmin ve İsrail’in ömrü inşallah bizim ömürlerimizden daha kısa olacak ve yıkılıp gittiği günü hep birlikte göreceğiz.
Buradan 57 İslam ülkesinin yöneticilerine sesleniyoruz: İsrail ve zulmü kınamayı bırakın, hamaset yapmayı, nutuk atmayı bırakın. Biz sizden somut adımlar bekliyoruz.
Sizlerin makamı icraat makamıdır, bir tane somut adım binlerce kelimeden daha etkilidir.
Sizlerden kınama yapmanızı değil yaptırım uygulamanızı istiyoruz.
Yine buradan İslam ümmetine sesleniyoruz.
Ey alem-i İslam, neredesiniz, hani İslam dünyası nerede? Ey insanlık için çıkarılmış en hayırlı Ümmet! En hayırlı Ümmet olduğumuzu bugün değil de ne zaman göstereceğiz. 2,5 milyonluk Gazze kendi kanında boğulurken 2,5 milyarlık İslam alemi suskun kalmaya ve sadece dua etmeye devam mı edecek?
Ey bütün insanlığa şahit kılınan Ümmet! Şahitliğimizin gereğini bugün değil de ne zaman yerine getireceğiz? Ey İslam ümmeti! Gazze'de olup bitenler karşısında bugün harekete geçmezsek şahitlik vasfımızın da hayırlı Ümmet oluşumuzun da vallahi artık bir anlamı kalmayacaktır. Ey şahid Ümmet! Biz zulme ve mazluma şahit olmak için gönderilmedik, bütün insanlığa hakkın, adaletin şahidi olarak gönderildik. Ey Ümmet-i şahide! Biz Ashab-ı Uhdud kıssasında zikredilen, ateş dolu çukurlarda diri diri yakılan mü’minleri seyretmeye gelmedik. Biz hakkı ve adaleti ayakta tutmak için gönderildik.
Adaleti ayakta tutma mücadelesi verenlere selam olsun!
Kuvay-ı milliye’den Kudüs’e selam olsun!