Otistik çocukların bağımsız yaşayabilmeleri, davranış problemlerinin azaltılarak gereksinimleri olan becerileri kazanabilmeleri doğru yöntemlere dayanan eğitimle sağlanabilmektedir. Günümüzde otizmin
tedavisi büyük ölçüde gerçekleşememiştir. Sevgi, sabır ve anlayışla yoğrulan, eğitimle desteklenen bir yaklaşım tek tedavi şekli olarak görülmektedir. Çocuklar için en önemli eğitim şekillerinden birisi olan bireysel eğitim günümüzde çoğu okulda sadece isim olarak uygulanmakta. Her ailenin bilmesi, her okulun uygulaması gereken bir eğitim olmasına rağmen çoğu okulda bireysel eğitim yerine çoklu eğitim uygulanıyor. Çoklu eğitim dediğimiz şey bir sınıf içerisinde 4-5 öğrencinin olması demektir. Çevremizde otizm hastalığına sahip birçok çocuk olsada hala bu hastalığın ne olduğunu, neleri beraberinde getirdiğini, hangi tedavi ile en aza indirgendiğini bilmeyen aileler var.
Otizm Nedir?
Otizm iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olup ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur. Otizm yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkmaktadır. Çevreyle anlaşamama, ses ve hareketlere tepki vermeme, algı güçlüğünden oluşur. Otizmli çocuklar öğrendikleri şeyi günlük yaşantılarında tekrar etmedikleri takdirde unutma olasılıkları normal çocuklara oranla daha yüksektir. Otizm hastalığıyla yeni tanışan ve bunun cevabını erkenden arayan aileler hastalığı en aza seviyeye indirmek için bazı rehabilitasyon merkezlerine başvurabiliyor. Otizm hastalığının kesin bir çözüm süreci henüz bulunmamaktadır.
Çocuğun başkaları ile göz teması kuramaması, adı ile seslenildiğinde bakmaması, söylenenleri duymuyor gibi davranması, bazı sözleri tekrar tekrar alakasız ortamlarda söylemesi, oyuncaklarla oynayamaması, parmağı ile bir şeyi gösterememesi, yaşıtlarının oynadığı oyunlara ilgisiz kalması, akranlarına göre konuşmada geri kalması, sallanma, çırpınma veya aşırı hareketli olması, gözlerinin bir noktaya takılıp kalması, eşyaları döndürme, sıraya dizme, rutin değişikliğine aşırı tepki vermesi, kucaklamak isteyene tepki verip ona yönelmemesi otizmin başlıca belirtilerindendir. Aile bu durumu ilk öğrendiğinde duygusal olarak 3 evre geçirmektedir. Bunlardan ilki inkardır. 'Benim çocuğum böyle olamaz, hayır kabul etmiyorum' gibi çevresinde olan kişilere sert tepkiler vermesi beklenen bir durumdur. Bu durumu kızgınlık takip eder. 'Keşke doğurmasaydım, keşke bunu daha önce anlayabilseydim' diye devam eden sitemkar sözler duyabiliriz. Üçüncü ve en zor evrelerden birisi olan kabulleniş evresidir. Aile bu evrede artık bu hastalığa sitem etmektense çözüm yollarını araştırmaya başlar. Çocuğunu saklamaz, onun için en iyi olabilecek eğitimi sağlamaya çalışır. Otistik Çocuklarda Bireysel Eğitim Nedir?
Bireysel eğitim hepimizinde bildiği gibi çocukların bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, onlara birebir eğitimle daha çok bilgi öğretilebilen bir eğitim türüdür. Otistik çocuklarda bu durum diğerlerine nazaran biraz daha değişik işlemektedir. Otistik çocuklara eğitim veren bir sınıf en fazla 4 öğrenci olabilmektedir. Sınıfta çocukların oyun oynadığı alan dışında eğitimi görebileceği bir eğitim odası da olması gerekmektedir. Çocukların hastalık oranları değişim gösterdiği için bir çocuğa verilen eğitim sırasında diğer bir çocuğun eğitim alan öğrencinin önünden geçmemesi, dikkatini dağıtacak birşeyler yapmaması gerekir. Bu da çoklu eğitim dediğimiz sistemde pek de mümkün olmamakta. Bu söylediğimiz bireysel eğitim şartlarından önce yapılması gereken en önemli şeylerden birisi BEP (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı) hazırlanmasıdır. BEP programı, çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda hazırlanmalıdır. Motor gelişim, sosyal gelişim, dil ve iletişim, zihinsel gelişim, davranışsal gelişim, duyusal özelliklerden oluşmaktadır. Çocuğun hangisinden eksik olduğu belirlenmeli, neler yapılabilir araştırılmalı ve bu durumu en aza indirgemek için hangi yöntemler kullanılması gerekiyorsa kullanılması gerekmektedir. Bireysel eğitim sadece özel eğitim kurumlarında sınırlı kalmayıp evde aileler de bu eğitimi uygulamalıdır. Yazımızın başında da dediğimiz gibi otistik çocuklar yapılan yada öğrenilen bilgileri günlük hayatta tekrar etmedikleri sürece unutacaklardır. Bu yüzden bireysel eğitim hayatımızın her alanında olması gereken bir eğitim şeklidir. Çocukları ileride belli kurallara bağlı bırakmadan, kendi öz becerilerini karşılayabilecek güçlü bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Bireysel eğitim için özel eğitim kurumlarında bulunan öğretmenlerden, evde olan aileye kadar herkesin bunu öğrenmesi ve düzenli şekilde uygulaması gerekmektedir.
tedavisi büyük ölçüde gerçekleşememiştir. Sevgi, sabır ve anlayışla yoğrulan, eğitimle desteklenen bir yaklaşım tek tedavi şekli olarak görülmektedir. Çocuklar için en önemli eğitim şekillerinden birisi olan bireysel eğitim günümüzde çoğu okulda sadece isim olarak uygulanmakta. Her ailenin bilmesi, her okulun uygulaması gereken bir eğitim olmasına rağmen çoğu okulda bireysel eğitim yerine çoklu eğitim uygulanıyor. Çoklu eğitim dediğimiz şey bir sınıf içerisinde 4-5 öğrencinin olması demektir. Çevremizde otizm hastalığına sahip birçok çocuk olsada hala bu hastalığın ne olduğunu, neleri beraberinde getirdiğini, hangi tedavi ile en aza indirgendiğini bilmeyen aileler var.
Otizm Nedir?
Otizm iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olup ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur. Otizm yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkmaktadır. Çevreyle anlaşamama, ses ve hareketlere tepki vermeme, algı güçlüğünden oluşur. Otizmli çocuklar öğrendikleri şeyi günlük yaşantılarında tekrar etmedikleri takdirde unutma olasılıkları normal çocuklara oranla daha yüksektir. Otizm hastalığıyla yeni tanışan ve bunun cevabını erkenden arayan aileler hastalığı en aza seviyeye indirmek için bazı rehabilitasyon merkezlerine başvurabiliyor. Otizm hastalığının kesin bir çözüm süreci henüz bulunmamaktadır.
Otizm Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Çocuğun başkaları ile göz teması kuramaması, adı ile seslenildiğinde bakmaması, söylenenleri duymuyor gibi davranması, bazı sözleri tekrar tekrar alakasız ortamlarda söylemesi, oyuncaklarla oynayamaması, parmağı ile bir şeyi gösterememesi, yaşıtlarının oynadığı oyunlara ilgisiz kalması, akranlarına göre konuşmada geri kalması, sallanma, çırpınma veya aşırı hareketli olması, gözlerinin bir noktaya takılıp kalması, eşyaları döndürme, sıraya dizme, rutin değişikliğine aşırı tepki vermesi, kucaklamak isteyene tepki verip ona yönelmemesi otizmin başlıca belirtilerindendir. Aile bu durumu ilk öğrendiğinde duygusal olarak 3 evre geçirmektedir. Bunlardan ilki inkardır. 'Benim çocuğum böyle olamaz, hayır kabul etmiyorum' gibi çevresinde olan kişilere sert tepkiler vermesi beklenen bir durumdur. Bu durumu kızgınlık takip eder. 'Keşke doğurmasaydım, keşke bunu daha önce anlayabilseydim' diye devam eden sitemkar sözler duyabiliriz. Üçüncü ve en zor evrelerden birisi olan kabulleniş evresidir. Aile bu evrede artık bu hastalığa sitem etmektense çözüm yollarını araştırmaya başlar. Çocuğunu saklamaz, onun için en iyi olabilecek eğitimi sağlamaya çalışır. Otistik Çocuklarda Bireysel Eğitim Nedir?
Bireysel eğitim hepimizinde bildiği gibi çocukların bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, onlara birebir eğitimle daha çok bilgi öğretilebilen bir eğitim türüdür. Otistik çocuklarda bu durum diğerlerine nazaran biraz daha değişik işlemektedir. Otistik çocuklara eğitim veren bir sınıf en fazla 4 öğrenci olabilmektedir. Sınıfta çocukların oyun oynadığı alan dışında eğitimi görebileceği bir eğitim odası da olması gerekmektedir. Çocukların hastalık oranları değişim gösterdiği için bir çocuğa verilen eğitim sırasında diğer bir çocuğun eğitim alan öğrencinin önünden geçmemesi, dikkatini dağıtacak birşeyler yapmaması gerekir. Bu da çoklu eğitim dediğimiz sistemde pek de mümkün olmamakta. Bu söylediğimiz bireysel eğitim şartlarından önce yapılması gereken en önemli şeylerden birisi BEP (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı) hazırlanmasıdır. BEP programı, çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda hazırlanmalıdır. Motor gelişim, sosyal gelişim, dil ve iletişim, zihinsel gelişim, davranışsal gelişim, duyusal özelliklerden oluşmaktadır. Çocuğun hangisinden eksik olduğu belirlenmeli, neler yapılabilir araştırılmalı ve bu durumu en aza indirgemek için hangi yöntemler kullanılması gerekiyorsa kullanılması gerekmektedir. Bireysel eğitim sadece özel eğitim kurumlarında sınırlı kalmayıp evde aileler de bu eğitimi uygulamalıdır. Yazımızın başında da dediğimiz gibi otistik çocuklar yapılan yada öğrenilen bilgileri günlük hayatta tekrar etmedikleri sürece unutacaklardır. Bu yüzden bireysel eğitim hayatımızın her alanında olması gereken bir eğitim şeklidir. Çocukları ileride belli kurallara bağlı bırakmadan, kendi öz becerilerini karşılayabilecek güçlü bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Bireysel eğitim için özel eğitim kurumlarında bulunan öğretmenlerden, evde olan aileye kadar herkesin bunu öğrenmesi ve düzenli şekilde uygulaması gerekmektedir.