Eşit Ceza İndirimi ve Yargı Reformu'ndaki beklentilerini içeren basın açıklamasında bulunan Kader Mahkum Yakınları, Barış Pınarı Harekâtında Mehmetçiklerinde dualarıyla yanında olduklarını, ve destek verdiklerini dile belirtti. Mahkum yakınlarını, görev yapan askerler için, "Ayaklarına taş değmeden görevlerini tamamlayıp geri dönmelerini yüce Mevla’dan niyaz ediyoruz." dediler.Ülkenin en önemli sorunu adalet olduğunu söyleyen Mahkum yakınları, "Bunu kabul etmeyen artık yoktur. Sayıları 300 bine ulaşan tutuklu, 350 binin üzerinde denetimli serbestlikte mahkûm, kaçaklar, firarlar, yurt dışından dönmek için af ve ceza indirimi beklentisi olanlar, davası devam edenlerle milyonlar olarak yargıda yapılacak düzenlemeleri bekliyoruz. " şeklinde açıklamada bulundular." dedi.Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen Mahkum yakınları basın açıklamasında şöyle söyledi:
15 Temmuz sürecinde sadece 5000 e yakın hâkim ve savcı, on binlerce kolluk kuvveti, binlerce adliye çalışanı terör örgütüyle ilişkili oldukları için görevden alınmıştır. Ancak halen verdikleri kararlar sorgulanmamıştır. Teröristlerce alınmış kararların adil olduğunu düşünmek akla mantığa hukuka uygun olduğunu düşünmek akla ziyan değildir. Verilen cezalar her maddede on binlerce mağdur yaratmıştır. Acı çekiyoruz bu mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz. Bununla birlikte özellikle 5 yıl altı cezaların Yargıtay’a temyiz için gönderilememesi hatalı kararların işin ehli hâkimler tarafından incelenmesinin önüne geçmekte ve mağduriyetler yaratmaktadır. Yargı Reformu 1. Paketin Adalet Komisyonunda sadece düşünce suçlarıyla ilgili Yargıtay temyiz yolunun açılması kanun teklifi hem hukuki hem kabul edilebilir değildir. Adalet istatistikleri, yerel mahkemelerce verilen kararların yarıya yakınının yanlış olduğunu ortaya çıkarmasına rağmen temyiz hakkının verilmemesi mağduriyetleri arttırmaktadır. Yargıtay başkanımız dâhil, hukukçular, siyasiler, gazeteciler Yargıda yaşanılan sorunları ifade etmektedirler.Mahkûmların mağduriyetlerini gidermek avukatlara yeşil pasaport vererek yapılmaz.16 Ay önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kamuoyuyla paylaştığı ve Meclise sunulan Şartlı Ceza İndirimini beklemekten mahkûmlar ve mahkûm yakınları çektikleri cezalar ve acılar katlanmıştır. Meclis Adalet Komisyonunda bekleyen bu yasa teklifinin eşit ve kapsamlı bir şekilde ivedilikle yasalaşmasını istiyoruz. Direk İnsan hayatı ve aileleriyle ilgili bu konu söz verip tutulmayacak, bekletilecek bir konu değildir.Ekonominin bozulmasıyla birlikte borçlarını ödeyemeyen insanlar hapis cezaları almaktadırlar. Bu tür ekonomik sebepten ortaya çıkan sorunların cezalarının hapis olması sorunlara sorun eklemektedir. Acı çekiyoruz mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz.Erken evliler var. Tecavüz tacizcilerle ayırt edilmeden aynı cezaları almışlardır. Toplumumuzda erken evlilik kültürü var. Bu cezalar eş çocuk aile darmadağın ederek kişileri değil aileleri toplumu cezalandırmaktadır. Aileler acı çekiyor mağduriyetlerin giderilmesini bekliyor. Kadının ifadesi esastır diyerek görüntü, delil vb. olmadan binlerce insanı savunma hakkı tanımadan cinsel istismarla suçlananlar, kavga sırasında ayırmaya gittiği halde cinayet suçlamasıyla müebbet alanlar, uyuşturucu içicisi olduğu halde satıcı olarak ceza alanlar, esnaf olmasına rağmen dolandırıcılıktan ceza alanlar, garibanlıktan avukat tutamayıp yüksek cezalar alanlar, fetöcü kolluk güçlerinin, adliye personelinin, hâkim ve savcıların art niyetli tutum davranış ve kararları binlerce on binlerce mağdur yaratmıştır. Yaşanılan hukuksuzlukları listelesek roman olur. Bunlarla birlikte Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül’ün de dediği gibi KHK’larla kurunun yanında yaşlarda yanmıştır. Biz bu haksızlıkların giderilmesini istiyoruz.Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde hazırlanan Yargı Reformu meclis kapanmadan yasalaşacaktı. Ekimin ortasına geldik hala 1. Paket dahi çıkmadı. İçerde insanlar 20 kişilik koğuşlarda 40-50 kişi kalmaktadır. Duş almak sorun, yatak sorun, kantin sorun, ceza içinde ceza çekiyorlar. Sağlıklarından güvenliklerinden endişeliyiz. Onlarla birlikte bizlerde acı çekiyoruz. Mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz.
Avrupa konseyine üye ülkeler arasında cezaevi nüfusu en fazla olan ülke konumundayız. Bu gösterge toplumumuz için hiç iç açıcı bur durum değildir. Fetö terör örgütü insanları haklı haksız içeri tıkmıştır. Buna birde diğer hâkimlerin yeterliliğinin tam olmaması eklenerek yargıya güveni iyice azaltmıştır.Adalet sistemini temiz içilesi bir damacana suya benzetirsek; içerisine litrelerce kanalizasyon suyu boşaltılmıştır. Bu damacanadan artık su içilmez. İçilebilmesi için suyu tekrar temizlenmesi gerekir.Lafı uzatmayalım. Kamuoyunda af olarak algılansa da isteğimiz af değildir. Şartlı ceza indirimidir. Hz. Ali’ye sormuşlar Devletin dini olur mu?” diye. “Devletin dini adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir!” demiş.