VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, öpücük hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Öpücük hastalığı virüsünün genç bireylerde daha sık görülmekle birlikte, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Bu nedenle, belirtiler başladığında hızlı bir şekilde bir sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir” şeklinde konuştu.
“Belirtiler göz ardı edilmemeli”
Enfeksiyöz mononükleoz hastalığı Epstein-Barr virüsünün (EBV) genellikle tükürük ve vücut salgıları yoluyla bulaştığını belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Bu nedenle öpücük hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Ancak öpüşmek tek bulaşma yolu değildir. Virüs, öksürme ve hapşırma yoluyla da yayılabilir. Ayrıca, paylaşılan içecek veya yiyecekleri kullanma gibi yakın temaslar sonucunda da yayılabilir” dedi.
Öpücük hastalığının en sık görülen belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı, yorgunluk ve lenf bezlerinde şişlik yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, Mononükleozun semptomlarının kişiden kişiye değiştiğini belirtti.
“Ateş: Yüksek ateş, hastalığın başlangıç aşamasında yaygındır.
Boğaz ağrısı: Şiddetli ve genellikle uzun süren boğaz ağrısı, genellikle bademciklerde şişlik ve beyazımsı lekelerle (kript) birlikte görülür.
Yorgunluk: Şiddetli ve uzun süreli yorgunluk, mononükleozun en belirgin özelliklerinden biridir.
Lenf bezlerinde şişme: Boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezlerinde şişme ve hassasiyet gözlemlenebilir.
Baş ağrısı: Sık görülen bir semptomdur.
Kas ağrıları: Vücutta yaygın kas ağrıları yaşanabilir.
Karaciğer ve dalak büyümesi: Bazı vakalarda karaciğer ve dalak büyümesi görülebilir.
Döküntü: Daha çok ampisilin, amoksisilin grubu antibiyotiklerin kullanımından sonra ortaya çıkar.”
“Dinlenme ve sıvı tüketimi önemli”
Bademciklerde büyüme ve kriptik görünüm nedeniyle hastalar çoğu kez beta hastalığı tanısı alarak antibiyotik tedavisi uygulandığını belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Antibiyotik tedavisine yanıt alınamaması da hastalığı düşündüren bir bulgudur. Öpücük hastalığının tanısı, hastanın semptomları ve kan testleri ile konulur. Kan testleri, EBV enfeksiyonunu gösteren antikorları tespit eder” dedi.
Mononükleoz için spesifik bir tedavinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Tedavi, semptomları hafifletmeye odaklanır ve şunları içerebilir:
“Dinlenme: Yeterli dinlenme, iyileşmenin en önemli parçasıdır. Özellikle ağır egzersizden kaçınılmalı, bir ay süreyle ağır spor yapılmamalıdır. Ağır sporlar dalak yırtılmasına neden olabilir.
Sıvı tüketimi: Bol sıvı tüketimi, dehidratasyonu önlemeye yardımcı olur.
Ağrı kesiciler: Ateş ve ağrıyı hafifletmek için parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanılabilir. İbuprofen ve aspirin gibi ilaçlardan kaçınılmalıdır, çünkü karaciğer sorunlarına neden olabilirler” şeklinde konuştu.
“Hijyen kurallarına dikkat edilmeli”
Hastalığın önlenmesi için kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmesi, öpüşme ve yakın temastan kaçınılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Özellikle hastalığı olan kişilerle yakın temas sınırlanmalıdır ve öpüşmekten kaçınılmalıdır. Bazı araştırmalar, virüsün belirli kanser türleri ve otoimmün hastalıklarla ilişkili olabileceğini göstermektedir. En çok ilişkili olduğu kanser çeşitleri Hodgin lenfoma, Burkitt lenfoma, üst yutak kanseri, yumuşak doku kanseri ile mide kanseridir. Multiple skleroz (MS) hastalığı ile de ilişkili olduğu gösterilmiştir. Çoğu insan EBV ile enfekte olmasına rağmen, kanser gelişme sıklığı düşüktür. Bu nedenle, öpücük hastalığı geçiren bireylerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmeleri önerilir” ifadelerini kullandı.