Cennete bahar geldi!
Cennet denilince akla bahar mevsimi gelir nedense.
Birçok din ve inanışta öteki dünya hep bahar ayında tasvir edilir.
Kızılırmak Deltası”na da bahar geldi.
“Daha kış bitmedi” diyenleriniz olabilir ama deltada doğa canlanmaya başladı.
Cennetin cennet mevsimi bir kez daha başlıyor!
Ama aynı cennette yöre halkını zorlu bir bahar ayı bekliyor.
Adı Celil Sözen.
Kızılırmak Deltası’nda yaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde evinin yanında gündüz vakti 2 koyunu çakallar parçaladı.
Adı Avni Kurnaz.
Kızılırmak Deltası’nda yaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde evinin önünde gündüz vakti 3 koyunu çakallar parçaladı. Birisi başından yaralıydı ama kurtaramadı.
Adı Mehmet Pehlivan.
Geçtiğimiz günlerde evinin yanında koyun ağılında gece vakti 1 koyunu çakallar parçaladı.
Adı Ahmet Akbulut.
Geçtiğimiz günlerde evinin yanında 1 koyunu çakallar parçaladı.
Adı Erdal Çizmeli.
Geçtiğimiz günlerde evinin yanında gündüz vakti 2 koyunu çakallar parçaladı.
Adı Oğuz Aydın
Domuzlar evinin arkasındaki mısır tarlalarını hasat alınamaz hale getirdi.
Hem çakaldan hem domuzdan böylesi yüzlerce örnek olaylar var!
Vatandaş bıktı!
Şikayet bile etmiyor artık!
Allah’a havale etmiş muhataplarını.
Bu ah almalar yedi sülalenize yeter.
***
Çakallar gündüz vakti deltada serbest dolaşan mandaların yavrusu balakları parçalıyor.
Milli Parkların deltada doğaya saldığı sülünleri parçalıyor.
Yaban ördeklerini, sakarmekeleri ve benzer kuşları yuvalarında parçalıyor.
Bu grup halinde gezen çakallar ne bulursa parçalayıp yiyor, öldürüyor!
Ne demiştik!
Deltaya bahar geldi!
Geldi ama bölge halkı için baharla gelen cennet güzellikleri cehenneme dönmek üzere!
Deltadaki vatandaşlar hayvanlarına yem için silajlık mısır ekecek domuzdan korkuyor.
Domuzdan mısırını korumak için tarlasının başına kulübe yapacak alan yönetiminden korkuyor.
Silajını hava alamasın diye yığınlarda saklayacak, yığına saldıracak ve silaja vaha aldıracak domuzdan korkuyor.
Bahar gelmiş mandayı, koyunu, ineği yavrularıyla deltaya meraya salacak çakanların parçalamasından korkuyor.
Bereketi gitti deltanın!
Vatandaş korkar oldu!
Bu korkuyu kim yarattı?
Domuzdan, çakaldan bu insanları kim koruyacak?
Parçalanan hayvanlarının parasını kim nereden alacak?
Ancak ceza yazmayı bilenler, domuzu, çakalı koruyup “insanları domuzdan çakaldan daha tehlikeli görenler” neyi amaçlıyor?
Bu sessiz ve kaderine razı gelmiş insanların sessiz çığlıklarını kim duyacak?
Sit alanı sınırları değiştiğinden dolayı her türlü faaliyetine kısıtlama getirilen vatandaş böylesi bir ekonomik sorunlar sürecinde;
Köylüler hane hane avukat parası toplayıp, kamuya karşı açılacak yanlış ve keyfi uygulamalara karşı dava açacak!
Bahar geldi hayvanları meraya nasıl salacak?
Koyunlar parçalandı zararını kim karşılayacak?
Kışa yemlik silaj ekecek mısırı nasıl koruyacak?
Kışlık silaj yapıp depolayacak sonra domuzdan nasıl koruyacak?
Sorular uzar gider!..
Çözüm?
Çözüm yok!
Kurumlar susmuş!
Bekliyoruz!
Bekliyoruz ki “insansız bir delta” hayal edenlerin bu yanlış işleri ne zaman sona erecek diye!
Hüseyin Kurt