Hava buz gibiydi. Buna rağmen ya Allah Bismillah diyerek bastım gaza ve İnegöl yolu üzerinde ormanlardan içeri girerek vardım Baba Sultan köyüne. Sabah sabah kar yağışları altında Türbe ziyareti mi yaparken benden başka kimseler yoktu. Türbe içinde dualarımı yaparken ben ve Geyikli Baba başbaşaydık. Tarifi imkansız duygular içinde dualarımı yaparken hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım Ben biliyordum ve hissediyordum Geyikli Baba içerde benim yanımdaydı manen bunu yaşadım. Geyikli Baba gibi nice Büyüklerimiz, Erenlerimiz, Allah dostları hizmet etmişler Allah onlardan razı olsun. Bursa’ya giderseniz 30 kilometre İnegöl tarafına basın gaza gidin, Baba sultana birer fatiha okuyun onu ziyaret edin derim.
Allah ziyaretimizi kabul etsin. GEYİKLİ BABA KİMDİR?
Osmanlı Devletinin kuruluş devrinde yetişen evliyâdan. Keşiş, yâni Uludağ eteklerinde geyiklerle haşır neşir olup, istediği yere geyiğe binerek gittiği için, Geyikli Baba diye meşhur olmuştur.
İran’da Hoy şehrinde doğdu. Bursa’nın İnegöl ilçesi yakınlarında vefât etti. Doğum ve vefât târihleri kesin olarak bilinmemekte olup, Osmanlı sultanlarından Orhan Gâzi zamânında yaşamıştır.
Tasavvufta Şeyh Tâcülârifîn Ebü’l-Vefâ hazretlerinin yolundan feyz alan Geyikli Baba, İlyâs Horasanî’den ilim öğrendi. Keşiş Dağı (Uludağ) eteklerindeki dergâhında kendi hâlinde yaşadı.
İlim ve sohbetinden istifâde etmek için gelenlere Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Pekçok kerâmet gösterip meşhur oldu. Orhan Gâzi zamânında Bursa’nın fethine geyik sırtında katıldı, ordunun önünde harb etti. Bursa’nın fethinden bir müddet sonra, Orhan Gâzinin dâveti üzerine Bursa’ya gelen Geyikli Baba, dergâhının yanından kesdiği bir ağaç dalını Bursa pâdişâh sarayı’nın avlusuna dikti. Orhan Gâziye dönerek; “Bu hâtıramız burada kaldığı müddetçe evliyânın duâsı senin ve neslinin üzerindedir. Senin neslin ve devletin bu ağaç gibi kök salacak, dalları çok uzaklara ulaşacak, evlâtların dîn-i İslâma çok hizmet edecekler” deyip; “Kökü sâbit, dalları ise göktedir.” meâlindeki, İbrâhim sûresi 24. âyet-i kerîmesini okudu. Az sonra geldiği gibi gitti. Diktiği ağaç ulu bir çınar oldu. O ağacın bugün Bursa’da Üftâde’ye giden Kavaklı Caddedeki çınar ağacı olduğu söylenmektedir. Bir zaman sonra Orhan Gâzi, Geyikli Baba’ya iâde-i ziyârette bulundu. “İnegöl yakınlarında vefât edip, oraya defnedildi. Orhan Gâzi tarafından kabri üzerine türbe yaptırıldı. Sonradan yine Orhan Gâzi tarafından türbe yanına bir câmi ve dergâh ilâve edildi. Sevenleri, çevresinde bir köy meydana getirdiler. Kurdukları bu köye Baba Sultan köyü adını verdiler. Geyikli Baba külliyesi 1950 senesinden sonra yeniden tâmir edildi.Murat Gülşan
Allah ziyaretimizi kabul etsin. GEYİKLİ BABA KİMDİR?
Osmanlı Devletinin kuruluş devrinde yetişen evliyâdan. Keşiş, yâni Uludağ eteklerinde geyiklerle haşır neşir olup, istediği yere geyiğe binerek gittiği için, Geyikli Baba diye meşhur olmuştur.
İran’da Hoy şehrinde doğdu. Bursa’nın İnegöl ilçesi yakınlarında vefât etti. Doğum ve vefât târihleri kesin olarak bilinmemekte olup, Osmanlı sultanlarından Orhan Gâzi zamânında yaşamıştır.
Tasavvufta Şeyh Tâcülârifîn Ebü’l-Vefâ hazretlerinin yolundan feyz alan Geyikli Baba, İlyâs Horasanî’den ilim öğrendi. Keşiş Dağı (Uludağ) eteklerindeki dergâhında kendi hâlinde yaşadı.
İlim ve sohbetinden istifâde etmek için gelenlere Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Pekçok kerâmet gösterip meşhur oldu. Orhan Gâzi zamânında Bursa’nın fethine geyik sırtında katıldı, ordunun önünde harb etti. Bursa’nın fethinden bir müddet sonra, Orhan Gâzinin dâveti üzerine Bursa’ya gelen Geyikli Baba, dergâhının yanından kesdiği bir ağaç dalını Bursa pâdişâh sarayı’nın avlusuna dikti. Orhan Gâziye dönerek; “Bu hâtıramız burada kaldığı müddetçe evliyânın duâsı senin ve neslinin üzerindedir. Senin neslin ve devletin bu ağaç gibi kök salacak, dalları çok uzaklara ulaşacak, evlâtların dîn-i İslâma çok hizmet edecekler” deyip; “Kökü sâbit, dalları ise göktedir.” meâlindeki, İbrâhim sûresi 24. âyet-i kerîmesini okudu. Az sonra geldiği gibi gitti. Diktiği ağaç ulu bir çınar oldu. O ağacın bugün Bursa’da Üftâde’ye giden Kavaklı Caddedeki çınar ağacı olduğu söylenmektedir. Bir zaman sonra Orhan Gâzi, Geyikli Baba’ya iâde-i ziyârette bulundu. “İnegöl yakınlarında vefât edip, oraya defnedildi. Orhan Gâzi tarafından kabri üzerine türbe yaptırıldı. Sonradan yine Orhan Gâzi tarafından türbe yanına bir câmi ve dergâh ilâve edildi. Sevenleri, çevresinde bir köy meydana getirdiler. Kurdukları bu köye Baba Sultan köyü adını verdiler. Geyikli Baba külliyesi 1950 senesinden sonra yeniden tâmir edildi.