TRAFİKTE EMPATİ VE SEMPATİ
Trafik, insana saygıyla başlar. Bu saygı, güvenliği de beraberinde getirir. Diğer araçların sürücülerine ve yayalara gösterilen saygı, trafiğe gösterilen saygı demektir. Saygı olan yerde ise hoşgörü ve güvenlik zaten mevcut olacaktır.
Her gün yaya, yolcu veya sürücü olarak birer parçası olduğumuz trafik, çağdaş yaşamın hem gereği hem de sonucudur. Bu sebeple trafiğin düzenlenmesi yetkililerin olduğu kadar bizlerin de sorumluluğundadır. Diğer yaya, yolcu ve sürücülere olduğu kadar kurallara da gösterilecek özen ve dikkat, daha huzurlu ve güvenli yaşamanın anahtarlarından biridir.
Saygı ve hoşgörü, insan psikolojisini olumlu etkileyen faktörlerdir. Olumlu bir psikoloji, insanları daha mutlu eder ve sonuç olarak trafik kazalarını en aza indirger. Bu nedenle karşımızdakine saygı duymak, kendimizi onun yerine koyarak hareket etmek, olumlu psikolojiye katkı sağlayan bir etmendir. Bu gerçeği unutmamalı ve trafikte her zaman saygılı ve hoşgörülü olmalıyız.
Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması ve anlamaya çalışmasıdır. Sempati ise bir insanın bir başkasına karşı doğal ve içgüdüsel olarak bir eğilim, sevgi ve yakınlık duyması, cana yakınlık, sıcakkanlılık göstermesidir. Bu iki kavram sadece sosyal ilişkilerimizde değil, trafikte de bizi mutluluğa ve huzura eriştirecektir. Trafik ortamında empati kurarak başkalarını düşünmek, onların haklarını gözetmek hem modernlik hem de bir sağduyu göstergesidir.
Bir kaza ânında hemen tartışmaya, kavgaya yönelik tavırlar sergilemek, sert bir tonda ve yüksek sesle konuşmak, belki o anda kişinin stres ve sinirini azaltır ancak mevcut duruma hiçbir katkısı olmaz hatta kolayca halledilebilecek bir durumu zora sokar. Bir kaza durumunda sakinliğini koruyarak “Cana geleceğine mala gelsin.” düşüncesiyle hareket etme olgunluğunu gösteren kişi aslında kazançlı kişidir. Zaten kazadan dolayı yaşanan korku, panik, sinir ve stresi bir de bu tarz aşırı hareketlerle iyice artırmak, karşıdaki kişiye, kusurlu dahi olsa çağdaş bir bireye yakışmayacak kaba hareketlerde bulunmak, hiçbir şeye katkı sağlamaz. Aksine kazanın etkisini artırır. İşte bu tür olumsuz hareketler yerine empati yaparak davranmak, sempatik biçimde tavırlar sergilemek, olumsuz durumların daha da büyümesini engeller. Sorunların çözümünü kolaylaştırır.
Trafik, sürekli değişim gösteren bir olgudur. Dolayısıyla trafikte her türlü zorlukla karşılaşmak her zaman mümkündür. Bu zorluklar; yol şartları, hava şartları ve teknik arızalardan kaynaklanabileceği gibi doğrudan insan hatasından da kaynaklanabilir. Bütün bu olumsuzlukların her an yaşanabileceğinin bilincinde olmak, bizi kazalardan koruyacağı gibi bu tür zorluklara karşı yapıcı, hoşgörülü yaklaşmamızı sağlayacak, doğabilecek sıkıntıları da azaltacaktır.
Sonuç
Karşılıklı saygı, hoşgörü ve sabır, sosyal yaşamın ilk şartıdır. Trafikte her gün milyonlarca insan bir aradadır. Bu sebeple saygı ve hoşgörünün, güvenli ve huzurlu bir seyahat için önemi büyüktür. Trafikte yaşanabilecek olumsuzluklar karşısında empati yaparak hareket etmek, başkalarını da düşünmek, onların da hakkını korumak önemlidir. Kaza ânında dahi, kişilere ve olaylara olumlu yaklaşmak, pek çok sorunu daha ortaya çıkmadan çözmenin anahtarıdır.
Şener DANYILDIZ
Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar
senerdanyildiz@gmail.com