Bu kelimeyi kullanmayanımız yoktu herhalde.
İzbanda bir teyze ile uzun bir sohbete daldık demek isterdim lâkin o anlattı ben üniversite yıllarına gittim. Alaplı'da okuduğum için hafta sonları Ankara'ya kuzenimin yanına giderdim. Afitap ablam bana bir fincan hediye etmişti. Bu fincan ile çayımı içerdim. Belki ufak bir hediye olarak değerlendirebilirsiniz ama benim için anlamı çok büyüktü.
Bir akşam çay içerken fincanı masanın üstüne koymuştum. Olacak ya kedi masanın üstüne çıktı ve benim fincanımı düşürdü.
Bir fincan için ağlanır mı?
Ben ağladım hem kediye söylendim hemde başka fincan yokmuydu da benimkini kırdın diyerek ağladım. Düşünüyorum da değermiydi ağlamaya, cevabım otuzbeş sene geçse de evet!
Ya başkası yüzünden çekilen sıkıntılar?
Hayatımıza kattığımız yada hayatımızda olan insanlar için değer mi, değerli mi kelimelerini mutlaka kullanmışsınızdır. Geriye ya göz yaşı ya mutluluk kalmıştır.
İyi ki dediğimiz insanlar için değer miydi diyerek göz yaşları dökmüşüzdür. Teyze için de aynı şeyler geçerliydi. Çok değer verdiği insan şu an değersizleşmişti.
Peki kabahat kimde teyzede mi değerli görüp değersizleşen arkadaşında mı?
Teyzeyi dinlerken arkadaşını çok merak ettim. Arkadaşı ile konuşsak teyze için ne derdi acaba?
Görünen o ki birbirlerini çok sevmişler. Nereden anladım biliyor musunuz? Yabancı olmama rağmen arkadaşını bana anlattı belki de tekrar barışmaya umudu var. Akıl verecek yaşta olmadığım için o anlatırken ben kendime daldım.
Benim de hayatımda değerliler olduğu kadar değer mi dediklerim var.
Bir de yaşadıklarım yaşayamadıklarım var.
Yaşayarak öğrenmeye çalışıyorum.
Hatalarımdan, yaşayamadıklarımdan, yaşadıklarımdan ders çıkararak devam ediyorum hayata.
Bu hayattan göçesiye kadarda böyle olacak zannedersem.
Bir fincan için göz yaşı dökmeye değer derken teyzenin arkadaşı için gözyaşı dökmesine değer mi diye düşünüp anlamaya çalışıyorum.
Anlasaydık değer mi değerli mi diye sorar mıydık!
KARŞINIZA SİZE DEĞER KATANLAR ÇIKSIN...
Aydan Kurt