DEVLET GÖZÜ SİYASİ GÖZ İLE BAKMAZ... (2)
19 Şubat 2001 dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in yüzüne anayasa kitapçığı fırlatarak, Türkiye’nin büyük bir kaosa sürüklenmesine sebep olmuştur. Faizlerin tavan yaptığı, 19 bankanın battığı, ülkenin yarı yarıya küçüldüğü kavga neticesinde milli iradeye verilen zararın 51 milyar doları bulduğu tahmin edilmektedir.
Kasım 2000 ve Şubat 2001'de yaşanan iki mali krizin ardından dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından Türkiye'ye davet edilen Japonya İmparatorluğu tarafından verilen Yükselen Güneş Nişanesi sahibi Kemal Derviş, 22 yıllık hizmeti olan Dünya Bankası'ndaki görevinden ayrılarak 3 Mart 2001'de Bülent Ecevit Hükümeti'nin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenmiş, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereler yürüterek mali krizin asgari hasarla atlatılmasının sağlanması beklenirken bu beklentinin altında kalmıştır. Türk finans sisteminin radikal bir şekilde yeniden yapılanmasını sağlayan Güçlü Ekonomi Programı'nı hazırlamış ve bu proje de fiyasko ile sonuçlanmıştır.
Bülent Ecevit'in kendi ağzından Kemal Derviş yorumu: En büyük pişmanlıklarımdan birisidir. O şeytani hesaplar içerisindeydi.
Ekonominin bıçak sırtında olduğu günlerde Kemal Derviş, Amerika’ya gitmiş ve uzun süre kendisinden haber alınamamıştır.
Bülent Ecevit: Nerede olduğunu dahi bilmiyorduk. Görüşmek istedim. Arkadaşlarımız defalarca aradı ama ulaşamadılar. Olacak iş değildi; 12 gün hiç yanıt vermedi arayışlarımıza. Herkesin zihninde kuşku uyandırıyordu. Türkiye’nin geleceğinde önemli roller üstlenmeye hazırlanan Kemal Derviş, ABD gezisinden sonra hem erken seçimi gündeme getirmeye başlamış hem de Başbakan Ecevit’le yaptığı ikili görüşmede görevden çekilmesinin ekonomi için faydalı olacağını söyleyecek kadar ileri gitmiştir.
Ecevit apar topar erken seçime gidilmesinden de Kemal Derviş’i sorumlu tutuyordu; Mesut Yılmaz MHP yerine DYP’yi koalisyona sokmaya çalışmış, ancak bu öneri Ecevit tarafından reddedilmişti. MHP ve ANAP arasındaki çekişme, Devlet Bahçeli’nin ‘erken seçim’ resti ve daha da önemlisi ekonomiden sorumlu Derviş’in de erken seçim isteyip Ecevit’i istifaya davet etme cüreti göstermesiyle geri dönülmez boyuta ulaşmış ve Başbakan Ecevit, Washington ziyaretinde ABD’nin Irak operasyonuna karşı çıkmasından 10 ay sonra Türkiye erken seçime gitmek zorunda kalmıştır.
Kemal Derviş, 2002 Ağustos ayında Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüş ayrılığına düşerek görevinden istifa etmiştir. 14 Ağustos 2001 yılında kurulan AK Parti yaklaşık 1 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimlerine katılmış, 15 aylık bir parti olmasına rağmen 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde geçerli oyların yüzde 34,63'ünü alarak tek başına iktidara gelmiştir. Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurmuşlardır. Aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM'de yer alamayan Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yasağı, bir anayasa değişikliği ile aşılmış ve Erdoğan, 8 Mart 2003 tarihinde Siirt'te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili seçilerek Meclis'e girmiştir.
Bunun üzerine Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Hükümetin 11 Mart 2003 tarihindeki istifasının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den hükümeti kurma görevini alan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mart 2003 tarihinde 59. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurmuş ve günümüzde bu hükümet görevine MHP lideri Devlet Bahçeli ile birlikte devam etmektedir.
Ezcümle; Türk devletinin 2200 yıldan fazla kadim bir tarihe sahip olduğunun bilinmesini istemeyenler, siyasetçileri ve hükümetleri devlet gibi gösterirler. Devletler yol haritasını belirler, hükümet ve siyasetçiler bu doğrultuda ilerler.
Bunun aksini iddia eden Türk devletinin gözbebeği TSK'nın kuruluş tarihini ve şanlı zaferlerini araştırmasını tavsiye ediyorum. Yaş almış bir devletin, on sekiz yaşındaki genç ilerleyişi kıyamete kadar devam edecektir.
Cahit Sıtkı Tarancı'nın “Memleket İsterim” şiirinin dizelerinde olduğu gibi.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun..
Hacer Hülya Karadağ